Agile Çok Bozdu!
Feyyaz Yiğit’in “Lost çok bozdu, önünü alamadık, daha bozmaz dedik, gene bozdu.” repliğini ilk duyduğumda çok gülmüştüm (Şu aralar da sıkı bir “Gibi” izleyicisiyim).
Çevremde birçok insan da çok beğenmiş olmalı ki, ne zaman bir şeyi eleştirecek olsak, aramızdan birisi “Çok bozdu, önünü alamadık” der ve birkaç dakika Feyyaz Yiğit güzellemesi yapılır oldu ortamlarımızda. Videoyu daha önce izlemediyseniz buradan buyurun.
“Ana akım” haline gelmiş ve çoğunluk tarafından beğenilen herhangi bir şeyin artık eski tadında olmadığının tespitini yapmak, çoğunluğun aksine onu eleştirebilmek oğlumun deyimi ile “çok cool”. Neden? Çünkü olaylara farklı bakabildiğinizi gösteriyor, çoğunluktan farklı düşünebilme cesaretinizi, özgünlüğünüzü ve entelektüel bilginizi gösteriyor. Siz farklısınız. Ne kadar havalı değil mi?
Peki Feyyaz Yiğit’in videosu neden havalı değil de komik geliyor bize? Çünkü havalı bir şey yok orda, hatta hiçbir şey yok. Altı doldurulmamış, hiçbir değerlendirme olmayan, bomboş bir eleştiri. Neden bozduğunu, neyin eksik olduğunu, eskiden iyi olan neyin artık öyle olmadığını anlattığı herhangi bir yer yok. Eleştiri aslında Lost’a değil, bu tip her şeye burun kıvıran, eleştirerek prim kasan ve aslında bir eleştiride olması gereken değerlendirme ve analiz ortaya koymayan insanlara…
“Agile” da “Lost” gibi çok bozmadı mı sizce de? Önünü alamıyoruz. Daha bozmaz dedikçe bozuyor. Sizce de öyle değil mi? Siz öyle düşünmüyorsanız bile öyle düşünen baya insan var. Son dönemde bununla ilgili blog yazılarına, videolara ve LinkedIn paylaşımlarına rastlar oldum.
Peki alternatifi ne? Eleştiren arkadaşım, senin daha iyi olan önerin ne? Önerin denendi mi, birkaç farklı durum ve ortamda başarılı olup kendisini kanıtladı mı? Senin önerdiğin alternatif hakkında akademik incelemeler var mı, makaleler yazılıyor mu o konuda? Önerdiğin yapı takım oyunu ile ilgili ise sosyolojik, insanlar ile ilgili ise psikolojik, şirketler ile ilgili ise ekonomik, herhangi bir şekilde destekleyici bilimsel bir alt yapısı var mı?
Bu benim için önemli. Çünkü “Sonra ne var?” konusunu merak ediyorum. Daha iyisi var mı, varsa ben öğrenebilir miyim, o konuda öncü olma şansım olur mu? Fakat maalesef bugüne kadar okuduğum/izlediğim eleştirilerde ortaya ciddi, tutarlı ve test edilmiş bir alternatif konulduğuna rastlayamadım. Genelleme yapmak yanlış olur tabi ama benim denk geldiklerim arasında “Feyyaz’ın repliklerini” aşabileni yok. Üreten arkadaşlar hiç kusura bakmasınlar ama kahve muhabbetinden halliceler.
Bu arada Agile Manifesto da “ana akıma” eleştiri olarak çıkmış 2001 yılında. O da bir itiraz. Peki Agile kendisi itiraz ederken, eleştirirken iyi de kendisine eleştiri gelince “ooo olmaz..” mı oluyor? Bunun neresi adil ve demokratik, değil mi? Evet her şey eleştirilebilir ama dikkate ve ciddiye alınacak eleştirilerin bazı özellikleri olmalı. Kahve muhabbetinden ve “ne bozdu ama” serzenişlerinden farkı olmalı.
Agile, yukarıda bahsettiklerimden farklı olarak, eleştiriden sonra bir manifesto koyuyor ortaya. Neyin yapılmaması, yerine neyin yapılması gerektiği konusunda bir tezi var. Ortaya karışık bir durum yok. 4 değer, 12 prensip. Ve bu prensipleri kendine baz almış, Agile Manifesto ortaya konulmadan önce Dünya’da birçok farklı şirkette, projede, takımlarda denenmiş, başarılı olmuş yöntemler ailesi var. Bu yöntemler yıllar boyunca akademik olarak incelenmiş. Birçok araştırma yapılmış. Başarılı yanları, açık yönleri, başarısız olduğu durumlar bilimsel olarak ortaya konmuş.
2022’nin ilk 6 ayında sadece “Agile @Scale” hakkında 4.230 makale yayınlanmış “Google Akademik” verilerine göre. “Agile yöntemlerde tahminleme” üzerine 2.420. İlk çıkış noktaları da bilimsel tabanlı. Örnek vermek gerekirse, Scrum’ın çıkışı 1986 yılında yazılmış bir makaleye dayanıyor. O makaledeki tespitleri baz alarak oluşturuluyor Scrum framework’ü.Yani ne Agile ne de o felsefeye giderken araç olarak kullanılan Agile yöntemler, bir iki popüler ve güçlü global danışmanlık firmasının, “Bu sene de bunu parlatalım da buradan para kazanalım bakalım” diyerek şirketlere yedirdiği, popüler yayın organları vasıtası ile ilgi yarattıkları bir konu değil. Onlar da bahsediyor Agile’dan evet, ama daha fazlası var. Yukarıda da örneklerini sunduğum gibi siz de bakabilirsiniz. Google Akademik sizi birçok konuda yapılmış akademik çalışmalara ulaştırabilir.Bu eleştirilerin, ortaya konan alternatiflerin de benzer bir yapısı olmalı. Denenmiş olmalı. Bilimsel alt yapısı olmalı. Diğer türlü, bu konuya önem veren, ciddiyetle eğilen kimse tarafından ciddiye alınmazlar. Ha “Benim derdim onlar tarafından ciddiye alınmak değil ki, bu yolla popüler olmak, prim yapmak.” derseniz ona bir itirazım olamaz. Sosyal medya’da, televizyonda neler neler yapılıyor bu uğurda. Bunlar çok masum kalır tabi onların yanında.
Özetle meramım şu; son zamanlarda rastladığım Agile konusundaki altı boş eleştiriler beni yordu. Faydalı bir bilgi var mıdır diye hepsini okumaya/izlemeye çalışıyorum. Boşa giden zamanıma mı yanayım, bunlardan etkilenen ve kendiler için bazı fırsatları kaçıran insanlar için mi üzüleyim bilemiyorum.
Bir şey bozduğunda onu erken görüp, alternatifini hep birlikte bulabilmek dileğiyle…
Yorumlar