Bilgi Teknolojileri (BT) Altyapı Ekiplerinde Çeviklik
Çeviklik esasen yazılım geliştiriciler tarafından ortaya atılan ve tüm iş dünyasının benimseyip uyguladığı bir akım olsa da, bazı teknoloji takımlarında “o iş öyle olmuyor işte, bizde çalışmaz.” sözlerini duyabiliyoruz. Peki neden bu takımlar bizde çalışmaz diyor? Belki çalışacağına inançları yok, belki çalışmayacağına dair önyargıları var, belki denediler çalışmadı, belki tepeden inen bir dönüşüme direnç gösteriyorlar, belki de çevik olmaları gereken ortamın henüz farkında değiller. Birçok sebebi olabilir.
Çeviklik ile yeni tanıştığım hem öğrendiğim, hem de öğretmeye çalıştığım takımlardan birisi, ben güzel güzel kitabi bilgiler aktarırken şöyle bir söz etmişti;
“İyi anlatıyorsun, güzel anlatıyorsun, hayat böyle olsa çok iyi olurdu ama şu an benim arkamda ayı bağırıyor. Ben yanan bir ormandayım ve arkamda ayı bağırıyor.” O kadar haklıydı ki. Arkasında ayı bağıran yangın ortasındaki birisine “sevgi içimizde” diyemeyiz. Fakat yangın hiç sönmüyor ve o ayı arkanızda hep bağırıyorsa o yangını söndürmeniz ve o ayıyı kurtarmanız lazım diyebilmeliyiz.
Örneğin BT altyapı takımları hep bir yangın içinde değil mi? Kimsenin girmeye cesaret edemediği veri tabanı sorgularını çalıştıranlar mı dersiniz? Herkes uyurken çalışmayan sistemin neden çalışmadığını bulmaya çalışanlar mı dersiniz? Ansızın sızan bir bilgide kendisine çevrilen tüm gözlere yanıt verenler mi dersiniz? Müşteride acil bir hatayı çözdük, bi release çıkalım talepleri ile boğuşanlar mı dersiniz? Pekiii kim çıkaracak takımları bu yangından.
Tabi ki de kendileri.
Peki nasıl?
Tabi ki çevik düşünerek.
Ama hangi yöntem?
Ne fark eder, yeter ki işe yarasın.
Bu sebeple önce yöntemi anlatmayıp, evet sen yangındasın, hadi çıkalım oradan, şu ayı da lütfen artık sussun, çeviklik zaten bunun için var demeliyiz.
McKinsey tarafından yapılan araştırmaya göre çevik yaklaşım BT altyapı ekiplerinin, kuruluşun büyüklüğüne bağlı olarak 6-18 ayda üretkenliklerini % 25-30 oranında artırabileceğini ortaya koyuyor. Kullanılan çevik yöntemden bağımsız olarak, geleneksel bakış açısı yerine çevik bakış açısı benimsendiğinde, müşteriye sunulan uçtan uca değerin bir ucu olan BT altyapı operasyonlarında yakalanan iyileşme, aslında sunulan hizmette iyileşmeyi sağlıyor.
Üst düzey plana bakacak olursak;
- Vizyon oluştur
- Hangi altyapı hizmetleri sağlanmalı?
- Uygulama geliştiriciler ile nasıl işbirliği sağlanır?
- Nasıl otomatik çözümler üretilebilir?
- Altyapı liderleri dönüşümü nasıl ölçecek?
- Potansiyel olarak yaratabileceğin değeri bölümlere ayır ve önceliklendir.
- Veriye dayalı gözlem
- Altyapı taleplerini veriye göre değerlendirmek
- Çevik altyapı takımları tasarla
- Scrum, Kanban, Scrum with Kanban, takıma hangisi uygunsa.
- Süreç oluştur.
- Takım üyelerinin eğitilmesi
- Takım çalışma kurallarının belirlenmesi
- Liderlerin rehberliği
- Sürecin sürdürülebilir olmasına odaklan
- Üst düzey BT altyapı liderlerinin desteği
- Veri ile sık sık gözlem ve adaptasyon
Kısacası;
Talep geldiğinde manuel sağlanan özel altyapı hizmetleri yerine, altyapı hizmetlerini yazılım ile sağlama
Teknoloji, işlev ya da operasyona odaklanan takımlar/takım üyeleri yerine, çapraz fonksiyonlu altyapı mühendisleri
Ticket(bilet) sistemi ile açılan ve yönetici kararları ile karşılanan talepler yerine, müşteriye uçtan uca hizmet sunulması konusunda sorumluluğun paylaşılması ve ortak anlayışın geliştirilmesi konularında soldakilerin bir zamanlar işe yaradığını kabul etmekle birlikte sağ taraftakilerin günümüze daha uygun olacağını söylüyorlar.
Ve kıssadan hisseyi klişe ama anlamlı bir söz ile bağlarsak;
“Ölçemediğin şeyi iyileştiremezsin”
Ölmek için veriye ihtiyaç duyarız. Veri elde etmek için ise öncelikle yönetilen, önceliklendirilmiş bir yapılacak işler listesi (backlog) oluşturmalıyız. Akışımızı görselleştirip tıkanıklık noktalarımızı farketmeli ve onları ortadan kaldıracak çözümleri bulmalıyız. Bu çalışmaları yapabilmek, sürekliliğini sağlamak ve kendi kendini besleyen veriler, raporlar oluşturmak için ise, süreç oluşturmalı ve sürekli iyileşme kaslarımızı kuvvetlendirmeliyiz. Son olarak ise kendi kendini yöneten, otonom takımlar haline gelmeliyiz. Tabi takımlara bu ortamı yaratmak için ise dönüşen, dönüşümü destekleyen liderlere yatırım yapmalıyız.
Kaynak:
* “Transforming IT Infrastructure Organizations Using Agile” by Mc Kinsey
Yorumlar