İyi Bir Agile Coach Olmanın 3 Kuralı
Çok eskiye gitmeye gerek yok, bundan en fazla 15 yıl öncesi kadardı. Bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda Agile Coach, Don Kişot’un yel değirmenleriyle savaşması gibi, organizasyonlarda gördüğümüz aksaklıklarla boğuşuyorduk. Bürokrasi, suçlama oyunları, kapsam savaşları, işbirliği eksikliği, yöneticilerin hiyerarşik yönetim anlayışları vb. hepsi ile aynı anda mücadele ediyorduk. Bu boğuşmaca sırasında az hırpalanmadık, ama her zaman dimdik ayakta durduk.
Zamanla değişimin hızı artmaya, iş gücü karakteristiği değişmeye, pazar şartları çetinleşmeye ve müşterinin sesini dinleme ihtiyacı daha belirgin hale gelmeye başladı. İlk başlarda anlatmaya çalıştığımız tüm koşullar daha zorlayıcı olmaya başladı ve şirketleri artık daha az ikna etmek zorunda kalıyorduk. Artık şirketler “biz deneme yapmak istiyoruz” demeye başladılar. Bir iki ufak Agile denemesi yapalım diye günlerce dil döktüğümüz organizasyonlar artık kendileri bu yolculuğa çıkmak için bizi çağırıyorlardı.
Hiç unutmuyorum, o dönemlerde görüştüğümüz birçok üst düzey yönetici bize, statükodan, verimlilikten ve istikrardan bahsediyorlardı. Bu resmin tamamen değiştiği nokta ise pandemi ile yüzleşmemiz oldu. Böyle bir ihtimale kimse hazır değildi. Hazır olmanın ötesinde, bakış açısı olarak böyle bir durum ile nasıl başa çıkılabileceği konusunda hiç kimsenin fikri yoktu. İşte burada özellikle adaptasyon yetkinliği yüksek olan organizasyonlar hızlıca bu süreci de lehlerine çevirdiler. Tam tersinde bulunan şirketler ise çok zorlandılar.
Kısaca bahsetmeye çalıştığım tarihsel süreçte doğal olarak Agile Coach rolüne, -Don Kişotlara-, olan ihtiyaç artmaya başladı. Peki şirketlerin ihtiyacı gerçekten daha fazla Don Kişot muydu, yoksa title olarak kimsede rahatsızlık uyandırmayan yeni nesil yöneticiler mi?
Her kimi arıyor olurlarsa olsunlar, tüm şirketler bir şekilde ihtiyaç olduğunu gördükleri bu süreçte Agile Coach yetkinliğini içeriden kapatmaya çalıştırlar, bazıları dışarıdan transfer etmeye çalıştı, bazıları danışmanlık şirketlerine başvurdular. Talep artınca kendisine “Agile Coach” title’ını uygun görenlerin sayısı da arttı (Not: 2013 yılında bir üniversitede yaptığım konuşma için bir araştırma yapmış ve Agile ile ilgili 63 iş ilanı olduğunu tespit etmiştim. Bu yazıyı kaleme aldığım an itibari ile Linkedin verilerine göre Agile ile ilgili i 2795 ilan olduğunu gördüm. An itibari ile yine Linkedin verilerine göre Türkiye’de 437 Agile Coach bulunuyor. İş ilanlarındaki oranı kullanırsak, -çok sağlıklı olmasa da-, tahminen bu rakam 2013 yılında 10-15 civarıydı. Bu artışın nasıl olduğunu, neden olduğunu da ayrıca değerlendirmek gerekebilir).
Hızlı talep artışı Agile Coach rolüyle ilgili bazı bozulmalara neden oldu. Kendi gözlemlerime dayanan bu durumları kısaca aşağıdaki gibi sıralayabilirim.
- Geleneksel proje yönetimi ekolünden gelen Proje Yöneticilerinin Agile Coach rolü almaya başlaması ile Agile ile çelişen proje yönetimi kavramlarının kullanımın devam etmesi.
- Hiç Agile takım içerisinde yer almamış, Agile takım çalışmasını ve iş birliğini deneyimlememiş kişilerin rolü üstlenmesi. Bu durumun bir başka versiyonu da temel eğitimlerini tamamlayan ve sertifikalarını almış, ancak Agile konusunda saha deneyimi olmayan kişilerin bu rolü üstlenmeleri.
- Profesyonel koçluk ekolünden gelen koçların, getirdiği farklı koçluk anlayışının kısıtlı kalması.
- Agile Koç rolünün tanımının sadece etkinlik fasilitasyonu yapılması ile eşleştirilmesi ile, rolün etkisinin kısıtlı kalması
- Agile kavramı ile direk ilgili olmayan ancak destekleyici yaklaşımların (Design Thinking vb.) Agile ile anılmaya başlanması.
Bu bozulmalar rolün ne olduğunu ve rolün kalite (Definition of Done) tanımının tekrar yapılmasını zorunlu hale getirdi. Ama bunu yaparken özellikle teorik kalıpların dışına çıkılması gerektiğini düşünüyorum. Bu düşüncem, hem rolün günümüz şartlarına uyum sağlaması gerekliliğinden, hem de rolün değerinin korunması gerektiğini düşündüğümden kaynaklanıyor.
Tabi bunları söylemişken çuvaldızı kendimize de batırmamız gerekli. Özellikle pandemi döneminin getirdiği hızlı yaşam döngüsü ile biz Agile Coach’lar da, kapasitemizin üzerine çıkmaya, odaklanmak yerine daha fazla takıma hizmet vermeye çalıştık. Böylece multitasking yarattık ve sadece takım etkinlikleri arasında mekik dokuyan askerlere dönüştük.
Peki ne olmalı, nasıl olmalı, gelin buna birlikte cevap bulalım. Sizce iyi bir Agile Coach olmanın 3 kalite kuralı ne olmalı?
Yorumlar