STATIK ve OKR Birleşirse
Bu yazıda, OKR’ı bir başka yaklaşımla birleştirip; takımların amaçlarına uygun bir sistem kurabilmelerine yardımcı olacağını umduğum bir konsepti paylaşacağım; STATIK with OKR.
İlgili Eğitimlerimize Hemen Göz Atın
OKR kavramını son zamanlarda sıklıkla duymuşsunuzdur. Bu yazıda, OKR’ı bir başka yaklaşımla birleştirip; takımların amaçlarına uygun bir sistem kurabilmelerine yardımcı olacağını umduğum bir konsepti paylaşacağım; STATIK with OKR. Henüz kendisine daha yaratıcı bir isim bulamadım maalesef ama önerileriniz varsa alırım:)
Öncelikle “STATIK nedir? OKR nedir?” kısmıyla başlamak istiyorum.
STATIK (Systems Thinking Approach To Introducing Kanban), Kanban uygulamak istediğiniz takımda sizin amacınızı, ihtiyacınızı, mevcut durumunuzu analiz etmenizi sağlayıp buna uygun bir sistem (board, toplantılar, metrikler, grafikler, WIP limitleri, kurallar, vb…) kurgulamanızı sağlayan bir yaklaşım. STATIK, özellikle Kanban ile çalışmaya yeni başlayan takımlarda uygulanan ve onları daha sistemsel düşünme tarzına doğru çeken, 8 adımlı bir çerçeve;
Bu adımları ister tek oturumda, isterseniz birkaç oturuma yayarak gerçekleştirebilirsiniz. Her halükarda, tamamen sizin amacınıza uygun bir sistem tasarlamış olacaksınız. Kanban University, STATIK’in tekrar etmesi gereken, sürekli bir iyileşme ile ilerlemesi gereken bir yaklaşım olduğunu söylese de pratikte takımların buna ne kadar uyduğu konusunda benim soru işaretlerim var açıkçası:) Bu noktada da OKR hayatımıza giriyor.
OKR; Hedefler (Objectives) ve Anahtar Sonuçlar(Key Results) kelimelerinin İngilizce baş harflerinden oluşan bir hedef belirleme protokolü, bir çeşit çerçeve esasında. OKR’ları 2 aşamada belirliyoruz; önce hedeflerimiz, sonra anahtar sonuçlarımız. Hedefler; bize yol gösteren, ilham veren, basit ve anlaşılır cümleler olarak tanımlanabilir kısaca. Örneğin; “Türkiye’nin en hızlı ve güvenilir teslimat yapan mobil uygulaması olmak” bizim için bir hedef cümlesi olabilir. Hedef cümlelerimizin sayısının en az 3 en fazla 5 olmasını tercih ediyoruz genelde. Fakat STATIK with OKR yaklaşımında biz kendimize sadece 1 hedef cümlesi belirleyeceğiz. “Bu belirlediğimiz hedefe doğru gerçekten gidiyor muyum? Başka bir yola mı saptım? İlerleyip ilerlemediğimi nasıl anlayacağım?” sorularının cevabını ise anahtar sonuçlarla veriyoruz. Anahtar sonuçlar; ölçülebilir, net ve “bunu yaptık mı?” sorusu sorulduğunda cevabı “evet” ya da “hayır” olması gereken, size gri alan bırakmayan cümlelerdir ve her bir hedef başına (aynen hedef cümlelerinde olduğu gibi) en az 3 en fazla 5 adet anahtar sonuç belirleriz. Örneğin; “Türkiye’nin en hızlı ve güvenilir teslimat yapan mobil uygulaması olmak” cümlesinin anahtar sonuçları:
- Teslimat süresi NPS’inin 65’ten 70’e çıkarılması
- Market ürünleri kategorisinde, İstanbul’daki ortalama teslimat süresini 4.5 saatten 2 saate düşürmek
- Sıfır kurye kazası yaşanması
olabilir.
Yani bu noktada bizim OKR’miz;
OKR’leri genelde 3 aylık (çeyreklik) periyotlarla gözden geçirip yenilediğimiz için bize belli bir zaman kısıtı içerisinde bu hedeflere ulaşma baskısı yaratıyor ve ister istemez bizi konfor alanımızdan çıkarıyor.
Peki bu iki ayrı konsepti bir arada kullanma ihtiyacını neden hissedelim? Aslında bu geçenlerde yaptığımız bir workshopta sorulan bir soruydu. Daha sonra, sevgili dostlar Ahmet Özcan ve Murat Yurdakul’la konuşurken onlar da bu fikri ortaya atınca “bir deneyelim” dedik ve ortaya bizce güzel bir şeyler çıktı:)
Birkaç ihtiyacımız vardı aslında; hem STATIK hem de OKR tarafında. STATIK uyguladığımızda bir zaman kısıtı koymadığımız için takımların sıklıkla aynı sistemle devam ettiği, bazen tam da kök nedeni anlamadan amaç belirleyişimizin amacımızı içselleştirememeye neden olduğu, metrik tutacağım derken amacımıza pek de hizmet etmeyen bir sürü metrik arasında dağıldığımız, sistem odaklı bir yaklaşım olmasından dolayı inovasyon ya da gelişim alanlarını bazen göz ardı ettiğimiz, vb durumlarla karşılaşabiliyoruz. Ya da OKR uygulamak istediğimiz bir yerde eğer hali hazırda kurgulanmış bir sistem yoksa dengelerin oturması zaman alabiliyor ve o ilham verici hedeflere ulaşabileceğimize dair inanç sarsılabiliyor. İşte tam da bu nedenlerle ikisinin birlikte kullanımının çok iyi bir birleşim olabileceğini düşündük.
Yukarıda bahsettiğim STATIK adımlarındaki 0 ve 6. adımları OKR ile zenginleştirip, yine OKR’ın (genelde) çeyreklik olarak belirlediği zaman kısıtıyla birleştirince STATIK’in çok daha etkin bir forma evrilmesi kaçınılmaz bence.
1. adımda amacınızı bulmaya çalışırken OKR’lerinizi belirleyin. Burada; en önemli, en kapsayıcı ve öncelikli olan hedeften yararlanarak kendi amacınızı keşfedin.
7. adımda ise kurgulamaya çalıştığınız Kanban sisteminin detaylarını (Boardumuzun tasarım detayları, toplantılarımız, kurallarımız, WIP limitlerimiz, metriklerimiz, vb) belirlerken 1. Adımda belirlediğiniz anahtar sonuçlardan destek alın. Yani; “Bizim anahtar sonucumuz ‘Teslimat süresi NPS’inin 70’ten fazla olması’ ise bunu gerçekleştirmek için hangi metrikleri tutmalıyız, hangi sıklıkla hangi toplantıları/ geri bildirim döngülerini kurgulamalıyız?” gibi sorularla sisteminizi tamamen hedefinize hizmet edecek bir formata getirin.
Yani özetle STATIK with OKR ile;
1. Kök nedenlerine doğru giderek amacınızı/hedefinizi bulun (OKR belirleme)
2. Mevcut teslimatla ilgili memnuniyetsizlik kaynaklarını anlayın
7. Kanban sistemini tasarlayın ve bu sistemi tasarlarken anahtar sonuçlarınızdan yararlanın
8. Tasarımı sosyalleştirin ve uygulamayı müzakere edin
P.S. : Fikir için Ahmet Özcan ve Murat Yurdakul’a özel teşekkür:)
Yorumlar